Bayramoğlu Patent | Doküman

SIK SORULAN SORULAR

Marka korumasından: Türkiye sınırları içinde ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerce veya Paris Sözleşmesi yahut Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması\'na taraf devlet vatandaşı olarak başvuru hakkına sahip kişiler yararlanır. Yukarıdaki paragraf kapsamına girmemekle beraber, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen marka koruması tanınmış yabancı devletlerin gerçek veya tüzel kişileri de karşılıklılık ilkesi uyarınca Türkiye\'de marka korumasından aynı şekilde yararlanır

Marka hakkı aşağıdaki iki nedenle sona erer;
• Markanın süresi içinde yenilenmemesi
• Sahibinin marka hakkından vazgeçmesi
Markanın tescil kapsamına giren aynı veya benzeri mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescilli markanın benzerlerini ve karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin tescilli markanın itibarından dolayı haksız avantaj elde edecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikteki herhangi bir işaretin izinsiz kullanılması önlenir.
Tescilli bir marka başkasına devir edilebilir, miras yolu ile intikal edebilir,kullanma hakkı lisans konusu olabilir,rehin ve teminat olarak gösterilebilir.
Tescilsiz marka kullananlar, belirtilen bu haklardan yararlanamazlar.
Kavram olarak marka; Bir firmanın mal veya hizmetlerini bir başka firmanın mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi yarayan kişi adları, sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarete marka denirlmektedir. Marka mal veya ambalajıyla da tescil ettirilebilimktedir. Marka; bir işletmeyi işletme adı, kişi ismi, ticaret unvanı vb. iibarelerle diğer işletmlerden ayırt etmeyi sağlayan işaretler bütünüdür.
İşletmeler kurulurken Ticaret Odaları aracılığıyla Ticaret Siciline unvanlarını tescil ettirmiektedir. Ancak bu durum birçok kişi tarafından yanlış yorumlanmakta ve bu tescilin marka tescili gibi değerlendirilmesine sebep olmaktadır. Gerçekte Marka tescili ile Ticaret Odalarına yapılan tescil farklı şeylerdir. Ticaret Odalarına tescil yapılması Markanın tescil edildiği anlamına gelmemektedir. Marka tescili yapılmadığı sürece malesef amacı taklit olan firmalar küçük farklılıklarla benzer ibareleri çok rahat kullanabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Türkiye'de marka tesciline tek yetkili mercii Türkiye Patent Enstitüsü'dür.
Marka TPE nezdinde tescil edilmedikçe her türlü taklide, iktisaba ve tecavüze açıktır. Yani isminizi başkası çok rahat bir şekilde kullanabilir. Şirket adları ve ünvanları başka yasalarla tescilli olsa bile, marka olarak TPE de tescil edilmediği sürece marka sayılmaz ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin sağladığı hukuki korumadan ve büyük imkanlardan yararlanılmaz.
Tescilli bir Marka; İşletmelerin piyasadaki konumu sağlamlaştırır, müşterilerin güvenerek tercih ettikleri bir işletme olmayı ve diğer işletmelere karşı rekabet avantajını kazandırır.
Bugün bir çok ürün ve hizmet markalaşmış şekilde piyasaya sunulmaktadır. Bu markaya verilen değerin işaretidir. Firma sahibinin veya işletmecisinin kim olduğundan ziyade marka isminin ön planda olduğu ve de markanın tek başına maddi bir değer olduğu bir çok örneği vermek mümkündür.
Marka çeşitleri şöyedir;
a) Ortak Marka: Üretim veya ticaret veya hizmet işletmelerinden oluşan, bir gurubun mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işaretlerdir.
b) Garanti Markası: Marka sahibinin kontrolü altında bir çok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini,üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir.
c) Ticaret Markası: Bir işletmenin imalatını ve/veya ticaretini yaptığı malları, başka işletmelerin mallarından ayırt etmeye yarayan işarettir.
d) Hizmet Markası: Bir işletmenin hizmetlerini diğer işletmelerin hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işarettir. Marka mal veya ambalajı ile birlikte tescil ettirilebilir. Bu durumda mal veya ambalajın tescili marka sahibine mal veya ambalaj için inhisari hak sağlamaz.
Tescilli bir markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Marka onar yıllık dönemler halinde sınırsız olarak yenilenebilir.
Koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markalar hükümsüz sayılmaktadır.
Markanın sahibi, yazılı olarak Enstitüye bildirmek üzere markanın kullanılacağı malların veya hizmetlerin tamamından ya da bir kısmından vazgeçebilir. Vazgeçme marka siciline kayıt tarihi itibariyle hüküm doğurur.
Marka siciline kayıt edilmiş hakların ve lisans sahiplerinin izni olmadıkça marka üzerinde, bir üçüncü kişi tarafından hak sahipliği iddia edilmekte ise, onun izni olmadıkça da marka hakkından vazgeçilemez.
Markanın sağladığı haklar tescilli yayın tarihi itibariyle hüküm ifade etmeye başlar. Mahkemenin iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar vermesi mümkün değildir.
Markaların tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil sahibine kullanım hakkı verilmektedir. Markaların başkalarına devri mümkündür. Marka teminat olarak gösterilebilir. Marka işletmeden bağımsız olarak haciz edilebilir. Marka,tescilli mal veya hizmetlerin bir kısmı için lisans sözleşmesine konu olabilir. Marka bir malvarlığıdır. Hukuki ve cezai anlamda marka sahibinin birçok hakkı vardır. Marka hakkına tecavüzün ciddi yaptırımları mevcuttur.
Tescilli bir markanın, beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde,marka iptal edilir. Bu gibi durumlarda dava açılması gerekir ve iptal yetkisi yetkili mahkemelere aittir.
Sınai hakların konusu olan mallar ve ürünler, kişilerin doğa üzerindeki egemenliklerini arttırmak ve yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla gerçekleştirdikleri eserlerdir. Bu eserler teknik eser niteliğindedir ve bu tür eserler üzerindeki hak sınai hak olarak değerlendirilir.
Teknik eser niteliği taşımakla birlikte ticaret unvanı ve marka gibi ticari işletmeleri veya satılan malları ayırt etmek için kullanılan işaretler de sınai hak kavramına dahildir ve geniş anlamda fikri hakların kapsamına girerler.
Hakkın niteliğini belirtmek gerekirse sınai hak;maddesel olmayan mallar üzerinde kurulan sahibine tekelci kullanma yetkisi veren mutlak haktır. Maddesel olmayan mallar, insan aklının ve iradesinin yarattığı şeylerdir. Bu anlamda maddesel olmayan mallar üzerindeki haklar aynı zamanda tekelci haklardır. Bu özellikleri nedeniyle sahiplerine 3. Kişilerin bu mallardan yararlanmalarına engel olabilme yetkisi verilir. Tüm bu belirlemelerden hareketle sınai hakkın; sahibine maddesel olmayan mal üzerinde (patent, marka vs.) mutlak bir egemenlik sahası tanıdığı,hakka tecavüz eden herkese karşı ileri sürülebilen korunması belirli bir süre ile sınırlanmış, tekelci ve dolayısıyla mutlak bir hak olduğu söylenebilir.
Sınai haklar; nitelikleri ve sahiplerine sağladıkları koruma yönünden farklılık göstermektedirler. Ele alınacak sınai hak türlerinin bir kısmı hukukumuza yeni giren kavramlardır. İhtira Beratı Kanunu döneminde bu kavramların bir çoğu bilinmemekte ve genel hükümlere göre korunmaktaydı. Dolayısıyla kavramlar arasındaki farklılık, yakın geçmişimize kadar pek önem taşımamaktaydı. Ancak bugün yürürlükte bulunan mevzuatta bu kavramlar farklı hükümlerle koruma altına alınmıştır.
Marka sahibi dilerse taklit malları toplatabilir. Hukuk ve ceza mahkemelerine başvuruda bulunabilir ve uğramış olduğu zararın tazmini için maddi ve manevi tazminat davaları açabilir. (bu sorunun cevabı Marka sahibinin hukuki hakları bölümünde detaylıca verilmiştir)
Başka bir ülkede daha önceden tescilli patentler var ise bunlar araştırma ve inceleme aşamasında tespit edileceğinden tescil prosedüründe engel teşkil eder.
Markada ilan özetle yapılmış olan marka başvurularından 3. kişilerin haberdar edilmesidir. Şöyle ki; Marka tescil başvurusunun usulüne uygun olarak yapılması ve tescil edilmesini engelleyen herhangi bir neden olmaması durumunda marka tescil başvuruları üçüncü kişilerin görüş ve değerlendirmesine açık olmak üzere Resmi Marka Bülteninde yayınlanarak üç ay ilanda kalır. Markanın tescili için; bu süre içinde marka başvurusuna üçüncü kişiler tarafından, markanın reddi ile sonuçlanacak herhangi bir itiraz gelmemiş olması gerekmektedir.
Markanın benzerlik araştırması zorunlu yapılması gerekli bişey değildir. Ancak müracaatta bulunan kişi yada firmaların uğrayacakları zaman ve maddi kayıpları önlemek için tescili talep edilecek markanın benzerlerinin tescilli olup olmadığını araştırılması çok önemlidir. Bu bakımdan istendiği takdirde T.P.E. tarafından (ücret karşılığı) yada ofisimiz tarafından (herhangi bir ücret ödenmeden) marka ön araştırması yaptırılabilir.
Faydalı Modelde, patentten farklı olarak (patent verilebilirlik şartlarından) tekniğin bilinen durumunun aşılması kriteri aranmaz, Yine Patent ve Faydalı modelin koruma süreleri farklıdır.
Faydalı Model Belgesi verilirken araştırma ve inceleme işlemleri yoktur, bu nedenler patent verilmesine oranla faydalı model belgesinin verilmesi, hem zaman hem de masraf açısından daha elverişlidir.
Yıllık ücretin ödenmesi korumanın sürekliliğini sağlamak amacıyla önemlidir. Vadesinde ödenmeyen yıllık ücretler ek bir ücret ödenmesi suretiyle 6 aylık ek süre içerisinde de yatırılabilir. Söz konusu ek sürede de yıllık ücretin ödenmemesi durumunda ise tescilin iptaline karar verilir.
Patent Başvurusunun yapılmasından sonra Patent belgesinin alınması yaklaşık olarak 2.5-3 yıldır.
Başvurunun yapılmasından sonra Faydalı model belgesinin alınma süresi yaklaşık olarak 1-1.5 yıldır.
Fotoğrafla patent başvurusu yapılamaz. Fotoğrafla patent başvurusu hazırlamak mümkün değildir. Ancak eğer var ise çizimlerin teknik olarak hazırlanması gerekmektedir.
Rüçhan önceden kaynaklanmış bir hak nedeniyle sıralamada öne geçme (önceliklilik) hakkıdır. Bu durum yani önceden doğan hak; bir başka ülkede tescil başvurusu tescil sergileme gibi yollarla elde edilir.
Marka tescilinde iki yolla rüçhan hakkı elde edilmelidir.
a- Uluslar arası sözleşmelere dayanan marka tescil başvurularından doğan rüçhan hakkı: Türkiye'de rüçhan hakkından yararlanabilmek için Paris Sözleşmesi'ne üye ülkelerden birinde bir markanın tescili için usulüne uygun olarak yapılan başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde aynı markayı Türkiye'de tescil ettirmek için yapacakları başvuruda rüçhan(öncelik)hakkından yararlanabilirler.
b- Marka tescil ettirilebilecek ülkelerdeki ulusal veya uluslararası düzeyde resmi olarak açılan sergilerde mal veya hizmetlerini sergileyenler, sergideki gösterim tarihinden itibaren altı ay içinde Türkiye' de marka tescil ettirmek için başvuru yaptıklarında rüçhan hakkından yararlanabilirler.

BİR SORUNUZ MU VAR?


captcha


Gönderilen mesajlar değerlendirilecek ve en kısa zamanda cevaplandırılacaktır.
Online:69 Bugün:4840 Dün:5395 Toplam:627869